Konkordato Nedir?
2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun değişen 285. Maddesine göre; borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Şirketler zaman zaman nakit akışı yönetmekte zorluk yaşayabilirler. Böyle dönemlerde borçları dolayısıyla iflas etme eşiğine gelen şirketler iflastan kurtulmak amacıyla, borçlarının yapılandırılması, vadelerinin uzatılması veya indirim yapılması için konkordato kurumuna başvurabilirler. Konkordato ile sermaye şirketlerinin yanı sıra şahıs şirketlerine ve bireylere de borçlarını uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma imkânı tanınmıştır. İşletmelerin konkordato ilan etmelerine, ekonominin geneline yayılmış işletme dışı nedenler gibi işletme içi nedenler de sebep olabilmektedir.
Konkordato Talebinde Bulunma
İİK m. 285 hükmü gereğince konkordato süreci, iflasa tabi olsun ya da olmasın borçlunun yahut iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilecek olan alacaklının asliye ticaret mahkemesinden geçici mühlet talep etmesi ile başlamaktadır. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Borçlu, konkordato talebine 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 286. Maddesinde sayılan belgeleri ekler.
Konkordato Talebinin İnceleme Aşamaları
Konkordato sürecinin aşamaları;
a-) geçici mühlet verilmesi,
b-) kesin mühlet verilmesi,
c-) alacaklılar toplantısı,
d-) mahkeme tarafından konkordatonun tasdik edilmesi.
Geçici Mühlet Kararı
Bu talep üzerine mahkeme belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Konkordato talebinde alacaklılardan biri bulunmuşsa borçlunun söz konusu gerekli belgeleri mahkemeye sunmasıyla birlikte geçici mühlete karar verilir, anılan bilgi ve belgelerin masrafı alacaklı tarafından karşılanır. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetler, asliye ticaret mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır. Geçici mühlet üç aydır ve talep halinde iki ay daha uzatılabilir. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Alacaklılar, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürerek mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilirler.
Kesin Mühlet Kararı
Mahkeme konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir.
Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşme kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleşirse mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir.
Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları
Bu sonuçlar, geçici mühlet bakımından da geçerlidir.
Mühlet içinde borçlu aleyhine;
· 6183 s. Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz,
· Evvelce başlamış takipler durur,
· İhtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz,
· Bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Yalnızca İİK m. 206 birinci sırada yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilecektir.
v‘Kesin mühlet kararı’ – ‘geçici mühlet kararı’ gibi- sadece ‘borçluya karşı başlatılmış ve başlatılacak takipler’ hakkında sonuç doğurur. Konkordato talebinde bulunmuş olan borçlunun borcuna kefil olmuş üçüncü kişiler, konkordato mühletinden yararlanamazlar. Söz konusu ‘takip yasağı’ sadece borçluya karşıdır. Alacaklı, ‘borçlu ile birlikte borçlu olan’ müşterek borçlular ve borçlunun kefilleri hakkında takip yapabilir.Buna ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin Esas: 2016/ 11153 Karar: 2016 / 13293 sayılı kararı da şöyledir:
v“TBK. nun 585.maddesi uyarınca ise adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez. Ancak, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alması, borçlu aleyhine Türkiyede takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ya da borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşullarından birinin varlığı halinde doğrudan doğruya kefile başvurabilir.”
vKonkordato mühleti içinde, konkordato talep etmiş olan borçlu hakkında, kira borcundan dolayı tahliye takibinin yapılıp yapılamayacağı konusunda yüksek mahkeme (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi) «konkordato mühleti içinde kira borcundan dolayı tahliye takibi yapılabileceğini» pek çok kararında açıkça kabul etmiştir.( 12. HD. 13.12.1989 T. E:9576, K:15411, : 12. HD. 22.9.1988 T. E: 1987/12819, K: 10202 )
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir. Ancak, bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.
Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.
Kesin Mühletin Borçlu Bakımından Sonuçları
Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Borçlu mahkemenin izni dışında,
· rehin tesis edemez,
· kefil olamaz,
· taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen de olsa devredemez,
· takyit edemez,
· ivazsız tasarruflarda bulunamaz.
Borçlunun bu hükme yahut komiserin uyarılarına aykırı davranması durumunda, mahkeme borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya konkordato talebinin reddine ve iflasın açılmasına karar verebilir.
Kesin mühlet süresi içerisinde konkordato ile amaçlanan iyileşme gerçekleşirse kesin mühlet kaldırılarak konkordatonun reddine karar verilir.
İflasa tabi borçlu bakımından konkordato ile amaçlanan sonuca ulaşılamayacağı açıkça tespit ediliyorsa borçlunun malvarlığının korunması için iflasına karar verilmesi gerekiyorsa veya iflasa tabi borçlu konkordato talebinden vazgeçiyorsa kesin mühlet kaldırılarak borçlunun iflasına karar verilir.
Konkordato Kararına Karşı Kanun Yolları
Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir.
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.